Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının sorunlarının tespiti ve yapılacak çalışmaların koordinasyonu ile ilgili olarak tavsiyelerde bulunması amacıyla 2010 yılında Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’na bağlı Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu kurulmuştu.
2012 yılı sonunda ise 19 ülke/bölgeden 55 kişi beş yıllığına bu Kurul’a üye kabul edildi. Başvuru yapan yirmi aday arasından Toronto’dan Timuçin Gökdemir ve Montreal’den Selim Argun Kanada’yı temsilen Kurul’a seçilen isimlerdi.
Almanya 10, ABD ve Fransa 4, İngiltere, Avustralya, Hollanda, Rusya Federasyonu-Orta Asya ve Avusturya 3, Belçika, Danimarka, Finlandiya, İsveç, İsviçre, İtalya, KKTC, Norveç, Balkanlar, Ortadoğu, Afrika ve Kanada 2 üye ile Kurul’da temsil edilirken, Waterloo Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Feridun Hamdullahpur, Eski Milletvekili Merve Kavakçı, Coca-Cola CEO’su Muhtar Kent ve İş Adamı Remzi Gür gibi tanınmış isimlerden oluşan 10 kişi ise onur üyesi olarak Kurul’a alınmıştı.
Kanada temsilcisi olarak seçilmesinin akabinde Selim Argun Türkiye’ye kesin dönüş yapmış, bu nedenle üyeliği otomatikmen düşmüş ancak yerine bir başkası görevlendirilmemişti. Türkiye’de akademisyen olarak çalışmaya başlayan Argun, 2017 yılından beri Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor.
Kurul, ilk kez 2013’te Ankara’da toplandı. Dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bu toplantıda Vatandaşlar Kurulu’nu yurt dışındaki Türklerle ilgili Türkiye’nin istişare edeceği en üst organ olarak nitelendirmişti. Ancak bir defa toplantı yapmaktan başka herhangi bir çalışmaya imza atmayan Danışma Kurulu, kâğıt üstünde bir oluşum olarak kaldı.
2015 yılında görüştüğümüz Kurul üyeleri, kurulduğu günden bu yana kendilerine hiçbir konuda danışılmadığını söylemişlerdi. Bu nedenle yayımladığımız haberin başlığını ‘Danışmama Kurulu’ olarak atmıştık.
Kurul adına açılan web sitesi (www.yvdk.gov.tr) uzunca bir süre güncellenmedi, şimdi ise yerinde yeller esiyor.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın internet sitesinde de bu Kurul ile alakalı herhangi bir bilgi bulunmuyor. Kurul’a ait tüm arşiv silinmiş.
Sahi, büyük beklentilerle kurulan ve yurt dışındaki Türklerle ilgili Türkiye’nin istişare edeceği en üst organ olarak nitelendirilen Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu’na ne oldu?
*Türk Dil Kurumu’na göre yurt dışı kelimesi bitişik değil ayrı yazılır. Kurul’un adında bu kelime yurtdışı şeklinde bitişik yazıldığından değiştirmedik.
Uluslararası İlahiyat Programı
Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’nın girişimiyle başlayan ve desteğiyle sürmekte olan Uluslararası İlahiyat Programı adında bir program var. Bu Program ile yurt dışında lise öğrenimlerini tamamlamış ve bulunduğu ülke vatandaşlığını kazanmış gençlere Türkiye’de ilahiyat alanında üniversite öğrenimi imkânı sunuluyor. Bu Program kapsamında yabancı uyruklu öğrenciler de bu fakültelere kabul ediliyorlar.
Öğrencilerin iaşe, barınma ve temel eğitim masrafları Diyanet Vakfı tarafından karşılanıyor. Hazırlık sınıfıyla birlikte beş yıl olan Programı başarıyla tamamlayan öğrencilere İlahiyat Lisans Diploması veriliyor.
Programı bitirip akademik kariyer yapmak isteyenler de gerek Türkiye’de gerekse Batı üniversitelerinde yüksek lisans ve doktora programlarına devam edebiliyorlar.
Bu Program 2007’de kurulmuş, Kanada’dan ilk öğrenci de 2010 yılında bu Programa kayıt olmuştu.
Programın tanıtımı için Kanada’ya gelen Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yetkililer, öğrencilerin mezuniyet sonrası yaşadıkları ülkelerde din hizmeti, din eğitimi ve sosyal hizmetler gibi çeşitli alanlarda çalışma imkânına sahip olacaklarını belirtmiş, bir kaç yıla yurt dışına gönderilen imamların bu kişilerden seçileceğini kaydetmişlerdi.
Örneğin, dönemin Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Özafşar şöyle demişti: ‘Taşıma suyla değirmen dönmez. Türkiye’den buraya din görevlisi göndermeyi ilelebet sürdüremeyiz, sürdürmemiz de mümkün değil. Türk toplumunu da geri döndürmemiz mümkün değil. Türk toplumu burada kalacak, ikinci ve üçüncü kuşaklar da kaybolmayacak. Bunu temin etmenin yolu kendi içinde bir rehberlik mekanizmasını hayata geçirmekle olacak. Onun için uluslararası ilahiyat projesi hayati bir projedir. Eğer bu fakülteye Kanada’dan Kanada vatandaşı kişiler gönderirseniz, bize de 4-5 yıl verirseniz onları size din görevlisi olarak iade ederiz. Bu sayede kendi aramızdan kendi çocuklarımız bu işe sahip çıkmış olur’.
2017 yılında görevden alınan Mehmet Emin Özafşar bu sözleri 2011 yılında Toronto’da bir camide düzenlenen sunumda söylemiş. Aradan dokuz yıl geçti. Bu programa Kanada’dan kayıt olup tamamlayanların sayısı kaç, kaç kişi Kanada’ya geri gelerek hizmet vermeye başladı, kaçı şu anda camilerde görev yapıyor, bilmek istiyoruz.
Bu nedenle hem Diyanet Canada’ya hem de Diyanet İşleri Başkanlığı’na sorularımız oldu, ancak henüz cevaplarını alamadık.
